| |
-
Bir Rum Ailesi
-
-
-
-
-
-
-
-
1870'lerde Girit'ten Midilli'ye, oradan da
İstanbul'a göç etmiş İstrati Sabuncakis'le başlayan bir hikaye Sabuncakis
Ailesi'nin hikayesi. İstrati Sabuncakis'in İstanbul'a geldiğinde muhtemelen
bir çiçekçinin yanında çıraklığa başlamış. Baba Girit'te bitki kökleri ve
çiçeklerden elde ettiği esanslarla sabunlara güzel koku vermesiyle ünlü bir
sabun imalatçısı. Ailenin soyadı büyük olasılıkla dedenin bu mesleğinden
gelmekte.
-
1874'te bugünkü İstiklal
Caddesi'nde, no. 366'da ilk dükkanını açan İstrati Sabuncakis çiçeklerini
Dolapdere'de kendi mülkü olan 2.000 m2'lik bir serada ve 20 dönümlük bir
bahçede yetiştiriyordu. Dede İstrati
Sabuncakis'in ölümünden sonra, firmayı o zamana dek başka işlerle uğraşan
oğulları Bay Yorgi ve Bay Koço devraldılar.
-
İstanbul'dan sonra ilk şubesini
Selanik'te açan Sabuncakis'in ünü Cumhuriyet'in ilk yıllarında yeni başkent
Ankara'ya kadar yayılmıştı. Buradaki
tören ve kutlamalara çelenkler hazırlayan Sabuncakis firması için Ankara
Ekspresi'nde bir furgon tahsis edilmişti. 1930'larda, Atatürk'ün emri ile
kendilerine Ulus'taki Özel İdare binalarında bir yer tahsis edildi ve
oğullardan Bay Yorgi Ankara'ya gönderildi.
-
Firmanın asıl geliştiği yer ise
İstanbul oldu. 1940'ta Beyoğlu'nda
açılan dükkanı, 1945'te Bayan Ana Kukula'nın İlkbahar adlı mağazasının
devralınmasıyla kurulan Galatasaray şubesi izledi. Bu yıllarda Bay Yorgi'nin
oğlu İstrati Sabuncakis yöneticilik yapmaya başlamıştı. Liseyi bitirdiği
günden bugüne dek Sabuncakis'i yöneten İstrati Sabuncakis, babasının
yönlendirmesiyle Teknik Üniversite'ye kaydını yaptırdığı halde eğitimine
devam etmemiş, işlerin başına geçmeyi seçmişti. 1960'tan sonra büyük atılım
gösteren firma, 1961 'de Kadıköy, 1966'da Bakırköy (1990 başlarında
kapandı), 1970'te Şişli, 1973'te Yeşilyurt, 1974'te Caddebostan ve 1981'de
Göztepe şubesi açtı artarda.
-
Günümüzde firma 7 ana şubesiyle
hizmet vermekte. Sabuncakis adını
kullanan bazı sera ve çiçekçilik kuruluşlarıyla birlikte faaliyet gösteriyor
Sabu AŞ. Firmanın Çengelköy'de yaklaşık 10 dönümlük bahçesine ek olarak,
dededen kalma Dolapdere bahçelerinin beş dönümlük bölümünde çiçek
yetiştirilmekte, başta Antalya olmak üzere güneyden çiçek satın
alınmaktadır. Gelişen teknolişiye, iletişim hızına kolay ayak uyduran Aile,
1976'da Interflora'yı kurmuş ve sayede Türkiye'den de dünyanın dört bir
yanına çiçek gönderilmesi mümkün olmuştur.
-
-
Sabuncakis
Köşkü
-
-
-
-
-
-
-
İstanbul ve Ankara'da Dede mesleği
çiçekçiliği genişleterek varsıl bir İstanbul Ailesi durumuna gelen
Sabuncakislerden Yorgi Sabuncakis Efendi tarafından 1904'te, Büyükada'da,
Maden semtinde inşa ettirilen köşk Sabuncakis Köşkü olarak bilinir. II.
Abdülhamid dönemi (1876-1909) zenginlerinden olan Yorgi Sabuncakis, köşkün
tasarımını Atina Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.
Fotiadis'e, inşaatını ise Simota Kalfa'ya yaptırmıştır.
-
Bir bodrum kat ile iki esas kattan
meydana gelen kagir köşkün tasarımı eski Yunan kaynaklı neoklasik üslubu
yansıtmakta, bazı mimari ayrıntılarında ve bezeme programında, Yorgi
Sabuncakis'in mensubu olduğu masonluğun simgeleri yer almaktadır.
Bir tür yazlık mason locası şeklinde
düşünülen köşkün ana girişi, arsanın eğiminden ötürü birinci (üst) katta yer
almakta, cadde kotundaki bir köprü birinci katın önündeki (batısındaki)
terasa ulaşmaktadır. Cephenin ortasında ileri doğru taşan ve yapıya bir
antik Yunan tapınağı görünümü kazandıran teras, Korint başlıklı dört sütuna
oturan üçgen bir alınlık (fronton) ile taçlandınlmıştır. Köşelerdeki
sütunlar kare, diğer ikisi daire kesitlidir. Sütunlara oturan lentonun sol
köşesine yeni rakamlarla, sağ köşesine de eski rakamlarla köşkün inşa tarihi
(1904) yazılmış, damlalık ve yumurta frizlerinin çerçevelediği frontonun üst
kesimine, çevresine ışıklar saçan bir göz tasviri yerleştirilmiştir. Ayrıca
frontonun köşelerine küçük akroterler, tepe noktasına da, üzerinde bir
akroter bulunan ve sembolik kabartmalar içeren, sivri kemerli bir tür stel
kondurulmuştur. Stelin alt kısmında yan yana beş adet, akasya ağacı
sıralanmakta, bunun üzerinde, antitetik konumda, taçlı bir erkek ile bir
kadın figürü, aralarında bir kovan ile bir arı kabartması teşhis
edilmektedir.
-
Köşkün dış kapılarında da dökümden
arı kabartmaları vardır. Sabuncakis
Köşkü, caddeden algılanabilen cephesindeki bu ilginç unsurlardan dolayı halk
arasında "Arı1ı Ev", "Gözlü Ev" ve "Köprülü Ev" adlarıyla anılmıştır.
Köşkün batı cephesindeki teras yanlara doğru balkonlarla uzatılmış, gerek
teras gerekse de balkonlar, kare kesitli payelere oturtulmuştur. Sıvalı olan
cepheler kat arası silmeleri ile üç kesime ayrılmış, köşeler Korint başlıklı
pilastrlar ile belirlenmiş, saçak silmesi birer damlalık frizi ve yumurta
frizi ile zenginleştirilmiştir. Dikdörtgen açıklıklı kapı ve pencerelerin
üzerinde basık kemerli alınlıklar yer almaktadır. Birinci katta, girişin
ekseninde büyük boyutlu, dikdörtgen planlı bir salon vardır. Eskiden salon
tavanının ortasında, sekizgen prizma biçiminde bir kasnağın üzerinde ahşap
bir kubbe yükselmekteydi. Gökkubbeyi temsil eden bu mimari öğenin iç yüzeyi
mavi boyalı olup kubbenin merkezinde dört ana yön ile dört ara yöne işaret
eden yazılarla üç tane kırlangıç resmi bulunmaktaydı. Ayrıca kasnağı kuşatan
aynalı tonozun yüzeylerinde eski Mısır, Asur-Finike, Yunan-Roma ve Hindu
mitolojilerinin kutsal üçlüleri resmedilmiştir. Köşkün, tasarımında ve
sembolik nitelikli bezeme programında odak noktasını oluşturan bu
tonoz-kasnak-kubbe kuruluşu 1971'de çıkan bir yangında maalesef yok
olmuştur.
-
| |
|