| |
-
Bir Rum Ailesi
-
-
Komnenos Hanedanı soyundan oldukları iddia
edilen Fenerli bir Rum ailesi, İpsilantiler. 19. yüzyıl başında Balkanlar'da
Osmanlılara karşı başlayan ayaklanmalara öncülük etmesiyle tanınıyor.
Ailenin ilk tanınmış şahsiyeti ise Atanasios İpsilantis.
-
Atanasios İpsilantis 1730'da
İstanbul'da doğdu. İtalya'da Padova
Tıp Fakültesi'nden mezun olur. 1760'a kadar İstanbul'da vezir Ragıb Paşa'nın
hekimliğini yapar. İpsilantis, daha sonra Bükreş'e yerleşip Prens Giga'ya
danışman hekimliğini üstlenir.
-
Ailenin ikinci ünlü kişisi
Aleksandros İpsilantis çok iyi Fransızca, İtalyanca, Türkçe, Arapça ve
Farsça konuşurdu. 1774'te Bâbıâli'ye
baştercüman olarak atandı. 1787'de Boğdan, 1794'te ise Eflak Voyvodalığı'na
getirildi. Buradaki görevi sırasında gizli çalışmalarla silahlı bir güç
oluşturdu. Bu güç Yunan ihtilalinin temelini oluşturacaktı. Ancak
oğullarının aşırı davranışları sonucu bu amacı gerçekleşmeyince istifa etmek
zorunda kaldı. 1787'de patlak veren Osmanlı-Rus Savaşı'nda Osmanlılara esir
düştü. Daha sonra affedilerek 1796'da yeniden Eflak Voyvodalığı'na
getirildi. 2 yıl sonra istifa etmek zorunda kaldı ve 1799'da yerine oğlu
Konstandinos getirildi. İhtilalci damgası yediği için bir süre sonra
tutuklandı ve gördüğü işkencelerden dolayı 1806 yılında öldü. Oğlu
Konstandinos İpsilantis 1796-1799 arasında İstanbul'da babası gibi
tercümanlık yaptıktan sonra Eflak voyvodası oldu ve çevreye Rus etkisini
yaymaya başladı. 1806'da İstanbul'a gelen Napolyon'un generali
Sabastiani'nin ısrarı ile görevinden azledildi. Tilsit barışı sonunda
Rusya'ya gitti ve orada öldü.
-
Konstandinos İpsilantis'nin oğlu
Aleksandros İpsilantis 1820'de İstanbul'dan Odessa'ya geldi.
Rus çarının harp yaverliğini yaptı.
Odessa'da kurulan Filiki Eterya Cemiyeti'ni yönetti. 1820'de başlayan
Eflak-Boğdan isyanında önemli rol oynadı. Bu isyanı Eflak-Boğdan'da
başlatmayı istemesinin nedeni, Romen, Sırp ve Bulgarları da bu harekete
katmaktı. 1821 'de Yaş şehrine girerek Yunanlıların bağımsızlığı için
kardeşleri Yeorgios ve Nikalaos'la çalışmaya başladı. Bu
durumu Tepedelenli Ali Paşa, Bâbıâli'ye haber vermiş olmasına rağmen Halet
Efendi, Fenerli Rum beylerinin katipliğinden yetiştiği ve Ali Paşa'yı
sevmediği için bu ihbarı dikkate almadı.
-
Aleksandros İpsilantis 1821'de
Osmanlı Devleti aleyhinde beyannameler dağıtarak harekete geçti ve Bükreş'i
işgal etti. Ancak, halk eskiden beri
burayı yöneten Fenerli Rum beylerini sevmemekteydi, dolayısıyla ayaklanma da
başarılı olamadı ve Aleksandros, Avusturya'ya kaçmak zorunda kaldı. Burada
uzun süre tutuklu kalan Aleksandros 1827'de Rus Çarı'nın çabası ile serbest
bırakıldı ve 1 sene sonra da öldü.
Aleksandros'un kardeşi Dimitrios da bağımsızlık savaşına katılanlar
arasındaydı. 1822'de asilerin oluşturduğu mecliste bir anayasa
hazırlanmasında görev aldı. 1825'te Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu
İbrahim Paşa'nın ilerleyişine karşı koydu ancak başarılı olamadı. 1832'de
Nauplion'da öldü. En küçük kardeşleri Nikolaos da 1821'de ağabeyi
Aleksandros'un yanında kutsal birliğin topçu komutanlığını yaptı.
-
İpsilanti Yalısı
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Tarabya'da 1989'dan bu yana Marmara
Üniversitesi Fransızca Kamu İdaresi Bölümü olarak kullanılmakta olan ünlü
yalı, İpsilanti Yalısı.
Yalı 18.yüzyılda Bâbıâli'de tercüman olarak çalışan, Eflak ve Boğdan'da
voyvodalık yapan üyeleriyle tanınmış, önde gelen Fenerli Rum ailelerden olan
İpsilantiler tarafından yaptırılır.
Rusya yanlısı bir siyaset izleyen Aleksandros İpsilanti'nin, Osmanlı
İmparatorluğu'nda hayatı tehlikeye girince Saint-Petersburg'a kaçar. Bunun
üzerine, bina 1807'de III. Selim tarafından dönemin Fransa büyükelçisi
General Sebastiani'ye, elçiliğin yazlığı olarak kullanılmak üzere verilir.
-
1850'lerde oldukça harap bir
duruma düşen İpsilanti Yalısı, yüzyılın ikinci yarısında birçok kereler
büyük tamiratlar geçirir. 1913'te
çıkan bir yangında esas bina tümüyle yok olur, geriye ancak büyükelçiliğin
birinci katip ve tercümanlarına ayrılmış olan ve büyük olasılıkla 19.
yüzyılın ortalarında inşaa edildiği düşünülen ek bina kalmıştır. Bu bina;
esaslı bir onarım geçirdikten sonra, 1989'dan bu yana Marmara Üniversitesi
Fransızca Kamu İdaresi Bölümü olarak kullanılmaktadır.
-
Ünlü ressam Melling'in 1819
tarihli ünlü albümünde yer alan ve Tarabya kıyılarını gösteren bir gravür,
İpsilanti Yalısı'nın 19. yüzyılın başlarındaki durumunu oldukça ayrıntılı
bir biçimde gösterir. Gravürün sol
tarafında, taş levha döşeli, 3-4 m enindeki bir rıhtımın gerisinde,
birbirinden küçük bir avlu ya da bahçeyle ayrılmış iki bina görülür. Yapılar
muhtemelen kâgir olan bir zemin kat üzerinde yükselen ahşap ikişer kata
sahiptir. Kavisli konsolların taşıdığı yan yana dizilmiş çıkmalar, yol
açtıkları ışık-gölge oyunlarıyla, binaların denize bakan cephelerine plastik
bir nitelik kazandırır. İkinci kat seviyesindeki çıkmalar, birinci
kattakilere göre öne doğru taşar. Hemen hemen odaların zeminine inecek kadar
alçak konumlandırılmış geniş pencereler sayesinde yalının aydınlık ve ferah
iç mekanları Boğaz manzarasına sahiptir. Üst katta ayrıca, barok üslupta,
oval tepe pencereleri yer alır.
-
20. yüzyıl başlarında çekilmiş
fotoğraflarda, Melling'in gravüründe yer alan karmaşık cephe düzenli
binaların yerinde, daha yalın bir cepheye sahip yapıların yükseldiği
görülür. Bunlardan biri, günümüzde
mevcut olan tek çıkmalı tercümanlar binasıdır. Esas yalıyı oluşturan ve 1913
yılında yanan diğer bina ise, iki kademeli çıkmalarıyla Melling albümünde
görülen yalıyı anımsatsa da, bazı ayrıntılarda farklılık gösterir. 19.
yüzyıl başlarına ait yalıda en az yedi çıkma varken, 20. yüzyılda çıkmaların
sayısı ikiye inmiştir.
-
Gravürdeki yapılarda yer alan oval
tepe pencereleri de fotoğraflarda görülmemektedir.
Bu farklılıkların nedeni bilinmiyor.
Farkılılıkların nedenleri arasında Melling'in binayı betimlerken gerçeğe tam
uymayıp, hayali bazı ayrıntılar eklemiş olabileceği, binaların zaman içinde
geçirmiş olduğu tadilatlar ve 19. yüzyılın ikinci yansında, ek binanın
yapımı sırasında ana yalının da tekrar yapılmış olma ihtimali sayılıyor.
-
| |
|